Apple’ın Yapay Zekâ Şirketlerini Satın Almasının Arkasındaki Stratejik Amaç Ne?
Teknoloji devi Apple, sessiz ancak etkili adımlarıyla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Son yıllarda yapay zeka alanında bir dizi şirket satın alması, pek çok kişinin merakını uyandırdı. Peki, Apple’ın bu hamlelerinin ardında ne yatıyor?
Yapay zekâ alanında büyük şirketler arasında Microsoft, OpenAI, Samsung ve Google’ın isimleri sıkça anılıyor olsa da Apple, sessiz sedasız ilerliyor. 2017’den bu yana 21 yapay zekâ girişimine yatırım yaparak 1 milyar dolar harcayan Apple’ın uzmanlık alanları arasında sürüş teknolojisi, ses tasarımı, müzik üretimi ve görüntü tanıma bulunuyor.
Apple CEO’su Tim Cook, şirketin uzun süredir yapay zekâ üzerinde çalıştığını belirtmişti. Şirket, temel bir model ekibi oluşturdu ve gizliliğe odaklanan diyalogsal yapay zekâ üzerine yoğunlaştı. Bu ekip, Apple’ın yapay zekâ destekli bir sohbet robotu üzerinde çalıştığına dair dedikoduları beraberinde getirdi.
Ancak Siri’nin mevcut durumu ve beklenen performansı, bazı eleştirilere neden oldu. Siri ekibindeki çalkantılar, yenilik ve ilerlemenin önünde bir engel teşkil etti. Ancak Apple’ın iOS 18 ile Siri’yi önemli ölçüde geliştireceği ve büyük dil modellerini kullanarak daha akıllı hâle getireceği söyleniyor.
Apple, Siri’yi geliştirmek için Inductiv, Voysis ve PullString gibi şirketleri satın aldı. Ayrıca Xnor AI’yı 200 milyon dolar karşılığında satın alarak cihaz içi işleme yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor.
Apple’ın bu hareketlerinin temelinde donanım ve yazılım bileşenlerinde tam kontrol sahibi olma stratejisi yatmaktadır. Bu yaklaşım, rakiplerine göre daha sıkı bir entegrasyon ve daha yüksek verimlilik sağlama potansiyeline sahiptir.
Apple’ın yapay zekâ konusundaki avantajı, milyarlarca iPhone kullanıcısına anında erişebilme kapasitesinde yatıyor. Eğer Apple, yapay zekâ konusunda önemli bir adım atarsa bu, kullanıcılar için devrim niteliğinde olabilir.
